1/06/2013

Hiç


      Biri benim şarkımı çalıyor, diyorum. Dönüyorum, bakıyorum, uzanıyorum değişiyor ritmi. Sahi neler oluyor? Sıradışı bulduğum her insan, diğerinin tıpkısının aynısı. Olağanüstü bir şey yok. Ne kadar aynıyız, ne kadar sıradan! Yalnızlık bazen okşuyor beni. Egosunu rafa kaldıran hiç kimse yok. Biliyorum hepiniz içten içe seviyorsunuz kendinizi. Tırnaklarınız bir kendinize batmıyor. İçinde boğulduğunuz bok sizinse hiç sorun yok. Neden var olduğumuzu sorgulamanın cevabını hep yanlış buluyorsunuz. Her yer ne çok yanlış!  En basit bulduğumuz insanın bile içi ne kadar kompleks. Bu kaos yutuyor, içine alıp alıp kusuyor beni. Bazı duyguların hala sözlük anlamı yok. Bazı tatlar hala tarifsiz. Yüzümüzü ekşiterek yaşamayı seviyoruz. Öteki olmayı seviyoruz. İnsan anadilinde küfreder. Bizim orada göte göt derler. Sansür, anlamsız. Kendi yalanıma kendim inanıyorum. İnsanlar beni çıldırtıyor. Hepimiz aynıyken, herkes kendini ayrıcalıklarla donatılmış sanması... Bu zan komik. Dünya biz var oldukça dönecek değil mi? Kahkaha!

  "Hiç düşünmez misiniz?" der Kitap.  Hiç düşünmeyiz. Düşüncesini tövbelerle kesip, kendi sorularına cevapsız kalanlar tanıyorum. Herkesin tanrısı kendine esasen. Attığın taş büyükse dalgaların büyük olur. Büyük lokmaları seviyorum, yutamamayı,  boğazıma takılmasını.. Büyük konuşmak güzel işte. Koskocaman.

Var olmamayı istedin mi hiç? İsteme. Çünkü bu çocukça. 'Ben oynamıyorum' demek için çok geç. Ellerin büyüyünce tuhaf hissediyorsun en çok. Oysa ellerin çok büyüdü.. Bir kaç şarkı etmiyor bunlar. Herkesin canı burnunda. Ve tuhaf, kimse burnunun ucunu göremiyor. Kendi camimizin duvarına işiyoruz. Kendi zilimizi çalıp kaçıyoruz. Kendi saçımızı çekiyoruz. Komik değil.

-Neyse ki yağmur var. Neyse ki ben yağmuru sevmiyorum. Rate this posting:
{[['']]}

Hiç yorum yok: