1/21/2018

canımın içi

"çok fazla zaman geçti üzerinden."
bir kısa cümlenin içimizde açacağı oyuğu önceden kestirebilseydik
ses geçirmeyen madde üretiminde en olabilirdik.

içimden spontane böğrülen bunca sevda sözcüğünün
"görüldü" olması ne acı.
aşkın kısa zamanlısı varmış gibi "unutuldun" kelimesinin kibarcası,
öyle sanıyorum ki bu.
hiçbir sanı bu kadar gerçeğe yakın olamamıştır.

bir insanın kirpiklerinin akıldan çıkışı toplamda kaç güze denk geliyor normalde?
ben bilmiyorum çünkü doktorlar obsesif olduğumu söylüyor.
ve ne yazık ki aşkın biricikliğine inanmayı sürdürüyorum bi' yandan.
beynim akmış gibi bakmayalı uzun zaman olmuştu tüm bu içimde çürüyegelen yaşam timsalinden tamamen kurtulabilmek
için;
daha iyi bir zamanda - birbirimize daha şiddetli acılar çektirmek dileğiyle(!)
hoşça kal
          canımın içi.


Rate this posting:
{[['']]}

İki elli dokuz

Seni sevme duvarlarını yıkalı çok oldu.
 Bir papatya yaprağından kuruyup düşünce anladım, papatyaların saksı sevmediklerini.
Pencere kenarlarında güneşi ağırlarken bir şey oldu.
İçimi kazıyıp duran o acı öldü.
İnsanın acısı nasıl ölür? diye sorma.
 ikinci katın balkonundan aşağı bakarken hiçbir soruya yanıt bulamıyorum.
Hiçbir yüz asfalt izi taşıyacak kadar çirkin değildir oysa
Ben nasıl bunu hak edecek kadar alçaktan düştüm?
Bilmiyorum- tüm sorular yanıtından bihaber
Seninle ben gibi.
Soğuk sütün damarlarımda ısındığını hissettiğimden beri huzursuzum.
Bir gün;
Yalnız uyumaktan sen de
benim kadar nefret edersin
 umarım.


Rate this posting:
{[['']]}