1/14/2014

cam evlerde yanan türkü

..ya da yazmadan önce silmeli insan 
yakmalı henüz yazılmamış mektuplarını üçer beşer
saate bak
yediye kırk var

ve bir hayat var yaşanmamış ve yaşanmayacak kadar sek
ağzına kadar dolu kül tablaları, hiçbirini de ben içmedim
bir kırmızı ruj düşüyor cebimden ızgaraların arasına
oturup kaldırımın kenarına kendi dizimde ağlıyorum
sıvazlıyorum kendi omzunu
tutup kendi elimden 
doğruluyorum

gidip şehrin en ucuz pansiyonuna
girip şehrin en soğuk yatağına
üşürken ağlıyor
ağlıyorken kanıyorum
kanıyorum beni sevdiğini en az bir kere söylemiş olan herkese
ve kandırılıyorum mütemadiyen
sessizliğin ortasında çıplak sesle bağırıyorum
sağır kesiliyor en duyulası yerleri
herkesin ve hiç kimsenin

tutup bir eğrinin elinden, koşuyorum alabildiğince
koyuyorum üst üste
bir doğru etmiyor!

uzuyor ellerim parmaklarım
büzüşüyor göz bebeklerim kirpik uçlarım
bırakıyorum kendimi uçtan uça
baş aşağı sallanıyorum
kan gidiyor beynime
yüzüme renk geliyor
yerçekimi tutuyor yüzümün en güzel yerinden
tepetakla oluyorum, yüzüm asfalta bakıyor
asfalt gökyüzüne
gece soğuk gece çıplak gece soysuz
bir tekmeyle yıkıyorum kağıt evlerimi
evlerimi özlüyorum
evlerimde sen
bir türkü yanıyorken camdan evlerde
hem tutuşuyor hem kırılıyorum
Rate this posting:
{[['']]}

Hiç yorum yok: