Sıvadım Güneşimi balçıkla
Geriye doğru koşmakla eşti,
Son rütuşlar zorladı
Sıçrayıp en kambur yerinden hayatın, atılıyorum olur olmaz en olmaza
Hangi sokaktan girsen aynı caddeye çıkıyor bu tuhaflıklar
Üst üste koyup ağlıyorum
Öyle sanıyorum ki masanın topal ayağıyım
Kağıtlar katlayıp koyuyorlar da, biçare.
Zamanın köşesinden koşuyorum hayatın dairesine,
Sivri kalıyorum uluorta
Çarpıp kendi duvarıma; devriliyorum
Kulpu kırılmış sanki tüm fincanlarımın
Susadıkça, sus'uyorum.
Kahve kokuyor ellerim
Yukarı kalkan başım göremiyor önünü
En güzel manzaraları görmemeye yeminliymişçesine
Artık; sağ gözüm kör benim
sol gözüm karanlık
Rate this posting:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder