4/30/2013

Çürük Diş

Kesin çizgilerle hayatı çevrelemek zor
Etrafında tur atana kadar bitebilir her şey
Tur bindirmeden ömrüne, elinde bitik bir benlik kalabilir
Nefes almak yaşamak mıdır?

---
Mum bitiği gibi, dibime ışık veremeden yitiyorum. Tükenmez kalemin tükenişi kadar hazin. Aklımdan tuttuğum sayıları bile unutuyorum bazıları. Yelkovanlar süratli de hala, akrepler küs gibi; kendini gömemeyen ölü gibi. Çoktan ölmüş gibi.

Kadın hep elma mıdır?
Sahi, Adem'in vesvesi miydi elma yoksa Havva'nın diğer adı mı? Ya da çıplak kaldığında utanç duydu mu Havva? Kırık topuklu, turkuaz kokulu bir kadın olabildi mi? Bunları bilmek istemezdim aslında.

Bölük pörçük parşömen kağıtlarına yazıyorum veryansınlarımı, büsbütün olamadan, yırtılmaya zahmet olunmadan parça parça kayboluyorlar. Üstelik yan yanayken, tıpkı insanlar gibi.

Kırık bir tarak kalıyor avuçlarında, şaşkın bir o kadar da memnuniyetsiz. Saçlarını tarayamayacak olmak bu kadar üzüyor mu sahiden seni? Keşke kırılmasıydı, keşke son kez tarayabilseydin! Hayatı da tıpkı kırık tarak keşkeleriyle tıka basa dolduran bizler, bazen sanki "keşke" demek için yaşıyoruz. Yanlışsam düzeltme.

Minik taşın, dalgalandırdığı su birikintisi kadar anlık ve dağınıktı her şey, nereye koysam bulamadığım bir hiçliğim vardı önceleri. Gece sessiz, ve korunmasızdı. En ufak bir çığlık yırtabilirdi gecenin incecik zarını. Küçük harflerle konuşmalı, yalın ayak dolaşmalıydı biraz da. Belki de bu yüzden affettim herkesi.

Şarkına eşlik etmek isterdim.
Ama bildiğimden emin olamıyorum.
Çekilen çürük dişin yarattığı boşluk var ya,
Dilimi sürekli oraya dokunduruyorum. Rate this posting:
{[['']]}

4/15/2013

Sansür Say

Biliyor musun, ben bu ülkenin geleceğinden endişe duyuyorum çoğu zamanlar. Önder Atatürk'ün biz de bulduğu o ışığı göremiyorum da. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarmızda akan asil kan da mevcut değil gibi artık; damarlarımız boşalıyor. Bu ülkenin mabetlerini de, manzarasını da, harikasını da, insanını da bazen hiç ama hiç sevmiyorum. Kalıp direnmeli miyim? Yolunda gitmeyen kutsi saydığımız şeyler için, zihniyetler için  mücadele etmek bu uğurda ölmek boş bi' çaba mıdır, artık emin olamıyorum. Özgürlüğü aramak değil derdim, çünkü insan dünya sınırları içinde hiçbir zaman özgür olamayacaktır. Çünkü özgür olamayacak kadar kalabalığız. Bu ülkeyi terk etmek bazen arınmak kadar temiz bi' duygu geliyor bana. Çürük, hastalıklı fikirler istifiyle dolmuş, kokuşmuş insan zihinlerinden bi' nebze de olsa arınmış olan bir ülke. Gülmeyin, bu o kadar da ütopik olmasa gerek. Küçük düşünceler, küçük insanlar belki kocaman dünyanın her yerinde tıka basadır. Belki bundan kaçış yoktur. Korkum sevmediğim insan modelini bir gün ben de benimsemek, üstelik yadırgamamak  kendimden nefret edememek, kendime direnememektir.





Rate this posting:
{[['']]}

4/10/2013

Eksilti

Şimdi bir tutam kırmızı ağırlığı lazım
Bıraksam ucu kaçacak ipimin
Tadı kaçacak; tadımız kaçacak
Kağıt kesiğinden de keskin
Anlatamıyorum
Bir şarkının nakaratına sığınıyorum
"Ellerine bir bak, nasıl da ufak.."
Bir şiirin dizesine sarılıyorum
"Göğe bakalım.."
Ağrılı bir kırmızı lazım geliyor
Uçuklayan dudaklarından öpmek için
Şimdi binlerce yetim sözcük arasından
En az kullanılmış
En az sevilmiş
En çok dışlanmışı..
Çiğnemeden yutabilmek için
Müzik kutusundaki melodi kadar
Kısa ama güzel olsa her şey
Her şey diyorum
Çünkü tastamam olmuyor hiçbir şeyim
Bir kaç ölü saç kalıyor geriye
Ve ona ağlayan bir kaç dandik ağıt




Rate this posting:
{[['']]}

4/04/2013

Kadın ve Adam

Ellerini güzel sanıyordu kadın
Damarlı, kemikli, ince ellerini..
Çarpık bir gülümseyişi vardı
Kirpikleri kısa ve ince
Saçları küt ve siyah
Atkısı yeşildi
Hırkası mavi
Ne saçma bir kadındı
Çünkü adı da bir tuhaftı
Tuhaf diyorum çünkü
Daha önce hiç duymamıştım
Kokusu zambak gibiydi
Olmayan gamzesinden öpüyordu adam
Geniş omuzlu adam
Kadını seviyordu belli
Kirpiklerine değiyordu dudakları
Gözbebeğini öpercesine..
Ellerini ıstıyordu hohlayarak
Üşümemeliydi çünkü kadın
Hasta olursa üzülürdü adam
Dedim ya,
Seviyordu kadını belli.



Rate this posting:
{[['']]}