8/05/2014

=

Bazı sabahlar oluyor insan giyinik uyuyup çıplak uyandığı.
Çırılçıplak uyandığı.
Rüyasında özlemek insanın kangren yanı, ne kesebiliyorsun ne yaşayabiliyorsun, ne bırakıp gidebiliyorsun.
-Keşke bu kadar itmeseydin beni kendi çukuruma.
Ellerin hala küçücük mü merak ediyor insan, ben ediyorum.
En güzel halin saçların uzunkendi mesela, acı sevmediğinden belki acı tutmayan bi' yanın vardı.
Yanımda yürüdüğünde kirpiklerin güneşe değerdi.
Isınmayan ellerim vardı, cebine koyduğun.
Hala dünyada uyuyan en güzel yaratıksın biliyorum
Tırnaklarını gördüğüm kedileri tekrar sevemiyorum ben.
Kediler nankör olur sanırdım- sevgilim kedi canını sevemiyorum.
Zaten boynundaki sabah sıcaklığını bırakıp uzaklara gitmeyi de hiç sevememiştim.
-Keşke beni bu kadar incitmeseydin, en sağlam yerimden.
Üsküdardan hala Beşiktaşa vapur kalkıyor, ne saçma.
Ben vapurların sadece beni sana, seni bana getirdiğini sanırdım.
 "5 dakika sonra ordayım"larımın yarım saate denk geldiğini bildiğini bilerek.
Ne tuhaf istiklal caddesine bile asfalt dökmüşler bastığın kaldırım taşları artık beni tanımayacak
Birbirimizden bu kadar farklıyken ben yine de yeşilin üstüne morun olacağına inanmıştım. Salakmışım.
Ki sen zaten biliyorsun.
-Keşke bu kadar her şeyi bilmeseydin.


Bir başka Barışın dediği gibi: "bir doğrulabilsem ruhumun kırılan yerinden,
                                            -sizden." *



Rate this posting:
{[['']]}

Hiç yorum yok: